Danışma Hattı
Bir Mesaj Yaz
Psikiyatri Uzmanı Dr.Murat Eren ÖZEN:
Merhaba,
Bunun bir hastalık olup olmadığının tanısını veya ayırıcı tanısını koymak için ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanlarına başvurmanızı öneririm.
Geçmiş olsun.
Dr.Murat Eren ÖZEN
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
Psikiyatri Uzmanı Dr.Murat Eren ÖZEN:
Geçmiş olsun.
Lütfen kendi başınızıa tanı koymayın, internet üzerinden araştırma yaparak kafanızı karıştırmayın.
Gerekiyorsa; psikiyatri (ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı hekimler) uzmanları bu konuda gereken başvuru noktasıdır.
Uzm.Dr.Murat Eren ÖZEN
Ruh Sağ ve Hast Uzm.
Psikiyatri Uzmanı Dr.Murat Eren ÖZEN:
Merhaba,
Doktorunuz size bir tedavi planı ve olası hastalık seyri anlatılmıştır. Bununla beraber koruyucu, önleyici yollar göstermiştir.
Geçmiş olsun.
Uzm.Dr.Murat Eren ÖZEN,
Ruh Sağ ve Hast Uzm.
Psikiyatri Uzmanı Dr.Murat Eren ÖZEN:
Ahmet,
Dikkat eksikliği bozukluğu bir psikiyatrik sorun/ bozukluk olarak kabul edilmiştir.
Bunun tedavisi, çaresi mümkündür.
Uzm.Dr.Murat Eren Özen,
Psikiyatri Uzmanı
Psikiyatri Uzmanı Dr.Murat Eren ÖZEN:
Dilara,
İntihar bir çözüm veya çözüm yolu değildir. Hayata tutunup bu hayatta kalarak etrafımızdakilere yardımcı olmalıyız. Sıkıntı duyduğumuz anlarda yaşama isteğimiz olmayabilir, ölüm en güzel çözümmüş gibi gelebilir ama öyle değil.
Mutlaka bir çözüm yolu bulabileceğini düşünüyorum. Biliyorsun ki, bir davranış 21 günde kalıcı hale gelmeye başlar. Güzel düşüncelerle yapabileceğin farklı bir hayat tarzı senin de geleceğini değiştirebilir.
Dr.Murat Eren ÖZEN, Psikiyatri Uzmanı
Psikiyatri Uzmanı Dr.Murat Eren ÖZEN:
Fatma Hanım,
Yaygın anksiyete şiddet ve süreye bağlı olarak ve ayrıca ek psikiyatrik bozukluklar nedeniyle tedavisi sıkı takip edilmesi gereken bir psikiyatrik bozukluktur. Yani, buradan kabaca bir davranış modeli veya önerisi sunmam imkansız. Ancak, o kişinin-engeli yoksa-her gün düzenli spor yapmasını önerebilirim. Düzenli uyku her zaman ve herkes için önemlidir. Kahve tüketimi fazla ise azaltılmalıdır.
Dr.Murat Eren Özen, Psikiyatri Uzm., Özel Adana Hastanesi
Psikiyatri Uzmanı Dr.Murat Eren ÖZEN:
Selam Dilara,
Her şeyin senin adına yolunda gitmesini diliyorum. Doktor-hasta/danışan ilişkisinde bazı sınırlar vardır. Bunu hekim iyi tartmalıdır, dengeyi iyi kurmalıdır.
Bana göre doktorun veya danışman kişinin özel hayatından iyi ya da kötü örnekler vermesi, deneyimlerini anlatması, aktarması birtakım sıkıntıları birlikte getirebilir. Geniş düşünmek gerekir; yani insan olarak hepimiz sorunlar yaşayabiliriz. Olumsuz Örnekler veya özel Hayatla ilgili paylaşımlar hekime veya danışanda güvensizlik yaratabilir. Olumlu olanlar da bazen kişide yetersizlik duygu ve düşüncelerine götürebilir. Bu tür paylaşımları kişiye özel olarak düşünmek de Önemlidir. Sosyo-kültürel düzeyi yüksek kişilerde bir yere kadar paylaşım mümkün olabilir. Paylaşım arttıkça yararlanma oranının düşebileceğini unutmamalıdır. Duygusal boyut ayrı tarafıdır. Bazen bir hastanın/danışanın adını hatırlayıp ismiyle hitap etmek hastada "beni seviyor, önemsiyor vb" duyguları ve düşüncelerini uyandırabilir. Hasta/danışanın erkek veya kadın olması bu tür sıkıntıları farklı şekilde uyarabilir. Ezcümle; senin doktorun gereken sınırı çizmeyi biliyor diye düşünüyorum. Selam, sevgi ve saygılarımla
Dr.Murat Eren Özen, Ruh Sağ ve Hast Uzm
Psikiyatri Uzmanı Dr.Murat Eren ÖZEN:
Aslı,
Bununla ilgili olarak ruh sağlığı ve hastalıkları (psikiyatri) uzmanlarına başvurmanı öneririm. Yardım alıp düzeleceğine inanıyorum.
Geçmiş olsun.
Dr.Murat Eren ÖZEN, Psikiyatri Uzmanı
Psikiyatri Uzmanı Dr.Murat Eren ÖZEN:
Merhaba,
Bulunduğunuz il/ilçedeki devlete ait hastaneye dilekçe vererek durumu izah ederek yardım talebinde bulunabilirsiniz.
Geçmiş olsun.
Dr.Murat Eren ÖZEN, Psikiyatri Uzmanı
485
Mesaj Yazıldı

Cansu
Salı, 06 Ekim 2015 09:01
Merhaba Murat Bey,
Ben 23 yaşında bir mühendisim. Yaklaşık 14 yaşımdan beri aşırı strese bağlı kaygı bozukluğu,depresyon ve anksiyete ile uğraşıyorum. Ara ara artan stres seviyem ile duygu durumumda yoğun bozulmalar oluyor. En son Flxtn kullandım ama tedaviye uzun süreli devam etmedim. Şimdi de sitenizde gördüğüm ve isminin gerilim tipi baş ağrısı olabilecek(iş yeri doktorum strese bağlı demişti) rahatsızlıkla baş etmeye çalışıyorum. Stres seviyemin daha düşük olduğu zamanlarda neşeli, güler yüzlü ve nazik bir insanken kaygılarım arttığında içime kapanıp sinirli ve ağlamaya meyilli hale geliyorum.Bu durum artık beni git gide daha fazla rahatsız eder hale geldi.Yardıma ihtiyacım var ancak durumdan ailemin haberinin de olmasını şu anda istemiyorum. Bu konuda aileme kendimi anlatabilmek biraz fazla zor da. Ne yapmalıyım? Adana'da yaşıyorum ve duruma göre yanınıza da gelebilirim.
Cevabınız için şimdiden teşekkür ederim.
Ben 23 yaşında bir mühendisim. Yaklaşık 14 yaşımdan beri aşırı strese bağlı kaygı bozukluğu,depresyon ve anksiyete ile uğraşıyorum. Ara ara artan stres seviyem ile duygu durumumda yoğun bozulmalar oluyor. En son Flxtn kullandım ama tedaviye uzun süreli devam etmedim. Şimdi de sitenizde gördüğüm ve isminin gerilim tipi baş ağrısı olabilecek(iş yeri doktorum strese bağlı demişti) rahatsızlıkla baş etmeye çalışıyorum. Stres seviyemin daha düşük olduğu zamanlarda neşeli, güler yüzlü ve nazik bir insanken kaygılarım arttığında içime kapanıp sinirli ve ağlamaya meyilli hale geliyorum.Bu durum artık beni git gide daha fazla rahatsız eder hale geldi.Yardıma ihtiyacım var ancak durumdan ailemin haberinin de olmasını şu anda istemiyorum. Bu konuda aileme kendimi anlatabilmek biraz fazla zor da. Ne yapmalıyım? Adana'da yaşıyorum ve duruma göre yanınıza da gelebilirim.
Cevabınız için şimdiden teşekkür ederim.
merve
Pazartesi, 07 Eylül 2015 15:35
Merhaba, ben tanısı konulmuş bir hasta değilim 1 yıldır sıkıntılarını çektiğim bir durumum var. İlk tetikleyen olayım erkek arkadaşımla olan sorunlarimdan başladı ve ondan sonra dışarı cikmaktan korkmaya başladım ve belli bir süre sonra eve kapandim. Bunu aşmak için yardım aldım fakat bir yere kadar aşabildim, şimdi dışarı çıkabiliyorum oturabiliyorum eglenebiliyorum ama yüksek lisansima gitmek için verilen tarihi duyunca aynı şeyleri hissedecegim korkusu başladı. Sizce ne yapmalıyım?

Merhaba,
Bunun bir hastalık olup olmadığının tanısını veya ayırıcı tanısını koymak için ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanlarına başvurmanızı öneririm.
Geçmiş olsun.
Dr.Murat Eren ÖZEN
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
çağrı
Cuma, 04 Eylül 2015 18:34
iyi akşamlar benim sorunum bundan 16 yıl önce öz ablamı kaybetmem le başladı 10 yıl kadar tedavi gördüm son 6 yıldır herşey yolunda idi ama nedense son 2 aydır manikdeprsyon başlagıcı var her hangi bir doktora gitmedim eski biligilerim , eski dökümanlar ve araştırmalarım sonucu buna kanat getirdim hatta şöylede iza edebilirim hocam hayat bana çok zor geliyor sanki herşey ablamın öldügü zamandan sonraki 10 yılla dönecek kaygısı başaldı bu tedavi süreci boyunca kulandı ilaçlar sunular hocam
Atmkstn, Flkstn ve birkaç ilaç daha bu kaygı için doktora görünmelimiyim
Atmkstn, Flkstn ve birkaç ilaç daha bu kaygı için doktora görünmelimiyim

Geçmiş olsun.
Lütfen kendi başınızıa tanı koymayın, internet üzerinden araştırma yaparak kafanızı karıştırmayın.
Gerekiyorsa; psikiyatri (ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı hekimler) uzmanları bu konuda gereken başvuru noktasıdır.
Uzm.Dr.Murat Eren ÖZEN
Ruh Sağ ve Hast Uzm.
halil
Perşembe, 03 Eylül 2015 13:29
hocam merhabalar.yakın bir zamanda kızıma psikotik belirtisiz ağır depresif nöbet teşhisi konuldu.kızıma nasıl yardımcı olabilirim.

Merhaba,
Doktorunuz size bir tedavi planı ve olası hastalık seyri anlatılmıştır. Bununla beraber koruyucu, önleyici yollar göstermiştir.
Geçmiş olsun.
Uzm.Dr.Murat Eren ÖZEN,
Ruh Sağ ve Hast Uzm.
ahmet
Perşembe, 03 Eylül 2015 10:21
merhaba hocam.bende odaklanma sorunu var sanırım.ders çalışmayı bir türlü sevmiyorum.bunun çözümü olabilir mi?

Ahmet,
Dikkat eksikliği bozukluğu bir psikiyatrik sorun/ bozukluk olarak kabul edilmiştir.
Bunun tedavisi, çaresi mümkündür.
Uzm.Dr.Murat Eren Özen,
Psikiyatri Uzmanı
dilara
Pazartesi, 31 Ağustos 2015 10:36
merhaba murat abi.tekrar ben.şu ana kadar verdiğiniz cevaplar için çok teşekkür ederim.eğer gerçekten önemli bir konu olmasaydı sizi rahatsız etmezdim.ben,uzun bir süredir intihar ile ilgili yazdığınız makaleyi düşünüyorum.itiraf etmem gerekirse bazen keşke Adana`da yaşasaydım böylece bir kere bile olsa sizinle yüz yüze konuşabilme fırsatı bulurdum diye düşünüyorum.şu an herhangi bir antidepresan kullanmıyorum.zaten psikiyatri servisinden 21 ağustosta taburcu oldum.önceden prozac kullanıyordum.iyi gelmişti,en azından bir süre kendimi iyi hissetmiştim.servisteyken hayat gerçekten yaşamaya değer diye düşünüyordum.orada evdeyken bir türlü gerçekleştiremediğim,yapamadığım ne varsa yaptım.şimdi evdeyim.açık liseden okuyorum.ailem her ne kadar biz sana destekoluyoruz deseler de bunu göremiyorum.çevreme bakıyorum.herkes ayrı bir dertten yakınıyor.büyüklerin tek derdi ölmek sanki.annemin babamın bir şey yapmamaları bir yana tekrar başka bir psikiyatri servisine yatırılabilirmişim doktorum öyle diyor.zor durumdayım şu an.bir türlü sevemediğim ailemden uzaklaşıp farklı tecrübeler kazanmak en iyisi bence.bir büyüğüm olduğunuz için size danışıyorum.cevaplarınız yardımlarınız ilginiz en önemlisi de bu kadar iyi olduğunuz için teşekkür ederim.

Dilara,
İntihar bir çözüm veya çözüm yolu değildir. Hayata tutunup bu hayatta kalarak etrafımızdakilere yardımcı olmalıyız. Sıkıntı duyduğumuz anlarda yaşama isteğimiz olmayabilir, ölüm en güzel çözümmüş gibi gelebilir ama öyle değil.
Mutlaka bir çözüm yolu bulabileceğini düşünüyorum. Biliyorsun ki, bir davranış 21 günde kalıcı hale gelmeye başlar. Güzel düşüncelerle yapabileceğin farklı bir hayat tarzı senin de geleceğini değiştirebilir.
Dr.Murat Eren ÖZEN, Psikiyatri Uzmanı
Fatma
Pazartesi, 31 Ağustos 2015 09:09
İyi günler hocam.
Yaygın Anksiyete bozukluğu teşhisi konulmuş bir hasta yakını olarak hastamız için neler yapmalıyız onun tedavisine nasıl destek oluruz?
Yaygın Anksiyete bozukluğu teşhisi konulmuş bir hasta yakını olarak hastamız için neler yapmalıyız onun tedavisine nasıl destek oluruz?

Fatma Hanım,
Yaygın anksiyete şiddet ve süreye bağlı olarak ve ayrıca ek psikiyatrik bozukluklar nedeniyle tedavisi sıkı takip edilmesi gereken bir psikiyatrik bozukluktur. Yani, buradan kabaca bir davranış modeli veya önerisi sunmam imkansız. Ancak, o kişinin-engeli yoksa-her gün düzenli spor yapmasını önerebilirim. Düzenli uyku her zaman ve herkes için önemlidir. Kahve tüketimi fazla ise azaltılmalıdır.
Dr.Murat Eren Özen, Psikiyatri Uzm., Özel Adana Hastanesi
dilara
Pazar, 30 Ağustos 2015 08:05
merhaba murat abi.nihayet psikiyatri servisinden taburcu oldum.ve şu an ayaktan tedavime eski doktorumla devam ediyorum.fakat doktoruma anlatmaktan çekindiğim bazı şeyler var.bazen doktoruma bir şey anlatırken onun benim hakkımda çok şey bildiğini düşünüyorum.ama ben onun hakkında hiçbirşey bilmiyorum.(doktoruma karşı özel bir sevgi beslemiyorum).ve genellikle böyle düşündüğüm için ayaktan tedavinin bir faydası olmuyor.eminim sorunlarım için size danışsaydım yine böyle düşünürdüm.bir doktor hasta ilişkisinin nasıl olması gerektiğine dair bir sürü yazı okudum.aradığım cevabı bulamadım.doktorumun da bana kendi hayatını anlatmasını en azından örnekler vermesini istiyorum.sizce ne yapmalıyım.şimdiden teşekkürler.

Selam Dilara,
Her şeyin senin adına yolunda gitmesini diliyorum. Doktor-hasta/danışan ilişkisinde bazı sınırlar vardır. Bunu hekim iyi tartmalıdır, dengeyi iyi kurmalıdır.
Bana göre doktorun veya danışman kişinin özel hayatından iyi ya da kötü örnekler vermesi, deneyimlerini anlatması, aktarması birtakım sıkıntıları birlikte getirebilir. Geniş düşünmek gerekir; yani insan olarak hepimiz sorunlar yaşayabiliriz. Olumsuz Örnekler veya özel Hayatla ilgili paylaşımlar hekime veya danışanda güvensizlik yaratabilir. Olumlu olanlar da bazen kişide yetersizlik duygu ve düşüncelerine götürebilir. Bu tür paylaşımları kişiye özel olarak düşünmek de Önemlidir. Sosyo-kültürel düzeyi yüksek kişilerde bir yere kadar paylaşım mümkün olabilir. Paylaşım arttıkça yararlanma oranının düşebileceğini unutmamalıdır. Duygusal boyut ayrı tarafıdır. Bazen bir hastanın/danışanın adını hatırlayıp ismiyle hitap etmek hastada "beni seviyor, önemsiyor vb" duyguları ve düşüncelerini uyandırabilir. Hasta/danışanın erkek veya kadın olması bu tür sıkıntıları farklı şekilde uyarabilir. Ezcümle; senin doktorun gereken sınırı çizmeyi biliyor diye düşünüyorum. Selam, sevgi ve saygılarımla
Dr.Murat Eren Özen, Ruh Sağ ve Hast Uzm
Aslı
Çarşamba, 26 Ağustos 2015 12:32
Hocam merhaba,ben 16 yasindayim ve bir suredir yaptigim arastirmalarda asiri sadist biri oldugumu dusunuyorum. Hicbir seyden hemen hemen memnun olamiyorum. Asiri derecede bencilim en yakin ailemdeki insanlara karsi bile. Ben mutlu degilsem kimsenin olmasini istemiyorum. Benim gibi sorunlari olan insanlari dinleyip,yazdiklarini okuyup kendimi daha iyi hissediyorum. Sevmedigim ve hatta bazen sevdigim-sevdigimi sandigim- insanlar uzulunce mutlu oluyorum. Ve bu dusunceler,boyle bir kisiligimin olmasi beni yiyip bitiriyor duzelmek istiyorum. Hicbir yardim almadim,dusunmedim. Onerileriniz var mi acaba?

Aslı,
Bununla ilgili olarak ruh sağlığı ve hastalıkları (psikiyatri) uzmanlarına başvurmanı öneririm. Yardım alıp düzeleceğine inanıyorum.
Geçmiş olsun.
Dr.Murat Eren ÖZEN, Psikiyatri Uzmanı
zafer
Çarşamba, 19 Ağustos 2015 08:21
merhaba
konuyu nasıl izah edeceğim inanın hiç bilmiyorum.
eşimin erkek kardeşi kas hastası ve psikolojik olarak çok kötü durumda ne tedaviyi kabul ediyor nede psikoloji destek almayı defalarca tedavi olmasını söylememize rağmen ya bizi kovuyor yada kendine zarar verecek hareketlerde bulunuyor.
önceleri gayet iyiydi hastalığını kabullenmiş hastalığım ilerlemesede bu şekilde kalmaya razıyım derdi.
sonra bir gün internet ortamında bir kızla tanışmış bir süre beraber olmuştu (beraber oldu derken cinsel anlamda değil gezme tozma gibi) yani kız bununla baya bir süre parasal ve maneviyat olarak çok güzel bir şekilde kullandı ve kayıplara karıştı. bu durum sonunda psikolojisi bozuldu. ALLAH beni koruyor peygamberlerle konuştuğunu ve olur olmaz şeylerden bahsedip duruyor
en sonunda hastaneye yatmaya karar verdiğini ve beni akıl hastanesinden gelip alsınlar diye diretmeye başladı.kesinlikle bizim götürmemize izin vermiyor.
ne yapacağımızı şaşırdık lütfen bir akıl.
konuyu nasıl izah edeceğim inanın hiç bilmiyorum.
eşimin erkek kardeşi kas hastası ve psikolojik olarak çok kötü durumda ne tedaviyi kabul ediyor nede psikoloji destek almayı defalarca tedavi olmasını söylememize rağmen ya bizi kovuyor yada kendine zarar verecek hareketlerde bulunuyor.
önceleri gayet iyiydi hastalığını kabullenmiş hastalığım ilerlemesede bu şekilde kalmaya razıyım derdi.
sonra bir gün internet ortamında bir kızla tanışmış bir süre beraber olmuştu (beraber oldu derken cinsel anlamda değil gezme tozma gibi) yani kız bununla baya bir süre parasal ve maneviyat olarak çok güzel bir şekilde kullandı ve kayıplara karıştı. bu durum sonunda psikolojisi bozuldu. ALLAH beni koruyor peygamberlerle konuştuğunu ve olur olmaz şeylerden bahsedip duruyor
en sonunda hastaneye yatmaya karar verdiğini ve beni akıl hastanesinden gelip alsınlar diye diretmeye başladı.kesinlikle bizim götürmemize izin vermiyor.
ne yapacağımızı şaşırdık lütfen bir akıl.

Merhaba,
Bulunduğunuz il/ilçedeki devlete ait hastaneye dilekçe vererek durumu izah ederek yardım talebinde bulunabilirsiniz.
Geçmiş olsun.
Dr.Murat Eren ÖZEN, Psikiyatri Uzmanı
485
Mesaj Yazıldı
Cansu Hanım,
Anlattığınız kaygı hem gerilim tipi başağrsına hem sırt ve omuzlarda ağrılara hem de tüm vücutta yorgunluk hissine neden olabilir. Dikkat sorunları ile sabah dinlenmemiş uyanma da belki diğer yaşadığınız şikayetlerdendir.
Flxtn kullanmak yeterli gelmeyebilir. Belki etraflı bir değerlendirme ile (kan tahlili dahil) sorunu çözebilecek başka bir tedavi seçeneği düşünülebilir.
Başvurunuz halinde yardım edebilirim.
Selam, sevgi ve saygılarımla.
Murat Eren Özen, Dr, Psikiyatri Uzmanı